Sigortacılar, artçı sarsıntılar devam ederken küçük hasarlı bina bildirimlerinin beklenmesini tavsiye ediyor
Kahramanmaraş’ta meydana gelen deprem 200 bine yakın binanın hasar görmesine neden olurken, hem binaları hem de araçları yıktığı için depremzedeler sigorta şirketlerine başvurmaya başladı.
“Hafif hasarlı evler tespit için aceleye getirilmemeli”
Artçı sarsıntıların devam ettiğini ve yıkıcı sarsıntıların ardından yeni depremlerin olabileceğini kaydeden sigortacılar, daha az hasarlı evlerde tespit için geç kalınmaması gerektiği konusunda uyardı.
“Milyarlarca dolarlık maddi hasar”
Başkent Sigorta Acenteleri Derneği (BASIAD) Genel Başkanı Hacı Ali Yücel, yaptığı değerlendirmede, depremlerin ardından milyarlarca liralık maddi hasarın meydana geldiğini söyledi.
“Poliçe limitleri dahilinde ödeme yapılır”
Sigorta sektörünün bu telafisi mümkün olmayan zararlardan sonra sorumluluk alan sektörlerden biri olduğunu anlatan Yücel, poliçesi olan araç, konut, iş yeri ve can kaybı için poliçe limitleri kapsamında ödeme yapıldığını belirtti.
Binalar ikinci kez hasar görebilir
Yücel dedi ki:
O bölgede artçı ve bağımsız depremler halen devam ettiği için depremzedelerimiz hasar talebinde bulunmak için acele etmemelidir. Çünkü sigortalı ‘kısmi sigorta şirketi’ ile anlaşıp tazminatı aldıktan sonra da hasar meydana gelebilir. Vatandaşlarımız sigorta eksperlerini ve firmaları ikinci hasara yeni hasar konusunda ikna etmekte zorlanabilirler. Örneğin eviniz kısmen hasarlı ve zararınız 150 bin lira. Kabul ettiniz ve tazminat aldınız. 5 saat sonra bir sarsıntı daha oldu, bu sefer çatlaklar büyüdü ve hatta bazı eşyalarınız zarar gördü, zararınız arttı, aradaki farkı anlamak zor ve yetersiz olabilir.
“Kredilerde dosya bedelinde sigorta var”
Hacı Ali Yücel, deprem bölgesindeki bankalardan konut, işyeri, ihtiyaç ve taşıt gibi herhangi bir nedenle kredi çeken vatandaşların mutlaka bilmesi gereken bir konu daha olduğuna işaret etti.
vatandaşlardan “dosya maliyeti”Kendi adına alınan tutarın kesinlikle bir sigorta poliçesi içerdiğini anlatan Yücel, bankanın kredi türü ile hayat, konut, DASK, ferdi kaza, araç sigortası ve trafik sigortalarını ya kendisi ya da başkası tarafından yaptırdığını bildirdi. aracı.
Konut poliçelerinde sigorta var
İlgili poliçelerin aslı veya fotokopisi olmadan kredinin onaylanmadığını belirten Yücel, şu bilgileri paylaştı:
Bu politikalara ulaşmak çok değerli çünkü bu meblağ fiilen mağdur olan halkımızın yaralarına merhem olacaktır. Örneğin 200 bin lira konut kredisi kullanmışsınız, krediyi veren banka DASK, konut, hayat veya ferdi kaza poliçeleri olarak ‘dosya masrafı’ adı altında size bir tutar yansıtmaktadır. Kredi kullanan kişi poliçeyi kendisinin yaptıracağını belirtirse poliçe teslim alınmadan kredi açılmaz. Diğer bir deyişle, politika her halükarda zorunluluktan yapılmıştır. 200 bin lira kredi aldınız. Eviniz depremde hasar gördü. İlgili DASK poliçenizin maliyetine ek olarak konut poliçenizdeki 200 bin lira limitini sigorta şirketinden tazmin etme imkanına sahipsiniz. Hayat sigortası da yapılırsa banka borcu da buradan kapatılır. Yani vatandaşlar DASK, poliçede belirtilen sigorta tutarı ve poliçede belirtilen enflasyon oranına eşit tazminat alma imkanına sahip oluyor.
“Vatandaşların bilmediği 60-70 bin poliçe var”
Bu konuda kredi kullanıcılarının haklarını bilmenin değerine vurgu yapan Yücel, en değerli konunun vatandaşların bu poliçeleri bankalardan zamanında temin edebilmeleri olduğunu belirtti. “Geçen yıl 60-70 bin civarında bankaların poliçe yaptırdığını ancak sigortalı vatandaşların bilgi vermediğini duyduk.”söz konusu.
“Politikalar e-Devlet Üzerinden de Kontrol Edilebilir”
Vatandaşların e-Devlet üzerinden de poliçelerini kontrol edebildiğini ifade eden Yücel, şu bilgileri verdi:
Öncelikle kredi sahibi hayatta ise e-Devlet Kapısı’ndaki ‘Politikalarım’ bölümünden görülebilir. Kişinin ölümü halinde yasal mirasçılarından biri e-Devlet otomatik olarak silindiği için Sigorta Bilgi Merkezi’ne (SBM) başvurabilir. Bu poliçeler acenteler aracılığıyla düzenleniyorsa genellikle bir sorun olmuyor ama bankalar tarafından düzenleniyorsa poliçeye ulaşmak zorlaşıyor. Çünkü bankalar etik davranmıyor. Özellikle özel bankaların hem pandemi sürecinde hem de deprem anında hiç etik davranmadıklarını duyuyoruz.